Halkın barışçıl bir şekilde demokratik değerleri savunması benzersizdi
8 mins read

Halkın barışçıl bir şekilde demokratik değerleri savunması benzersizdi

Türkiye’de 15 Temmuz’da yaşanan hain darbe giri­şiminin yakın tanıkların­dan 15 Temmuz Derneği Başkanı İsmail Hakkı Turunç, demokrasi­yi ortadan kaldırmayı amaçlayan o korkunç geceyi anlattı.

15 Tem­muz’da yaşananların sadece askeri bir darbe girişimi olmadığını, aynı zamanda demokrasiye, hukuk dev­letine ve milletin egemenliğine yö­nelik bir tehdit ile karşı karşıya ka­lındığını ifade eden Turunç, DÜN­YA’nın sorularını yanıtladı.

15 Temmuz sürecini sizden dinleyebilir miyiz?

O gece iki noktada bulundum. Büyükşehir Belediye Meclis üye­siydim. Darbeciler AK Parti İl Bi­nasını çevirmişlerdi. Biz oraya geçtik. Bir çatışma yoktu. Çatış­manın İBB’nin önünde olduğu söy­lendiğinde Saraçhane Başkanlık Binasına geçtim. Orada birçok kar­deşimiz şehit oldular. 57-58 karde­şimiz de gazi oldu. Hadiseler ger­çekten üzücüydü. İBB’nin bir has­tanesi vardı. Hastaneye 100-150 metre kadar yaklaştığımda yerler­de şehitlerimizin ve gazilerimizin kanları vardı. Zorunda kaldığımız için kanların üzerine basa basa hastaneye girdik. Şehitlerimiz ge­ride kalan milyonlara ders vererek gittiler.

Demokratik bir ülkede böy­lesi bir darbe girişimini nasıl değerlendiriyorsunuz?

15 Temmuz darbe girişimi, de­mokratik bir ülke için kabul edile­mez ve vahim bir olaydır. Demok­rasi, halkın iradesinin yönetim şekline yansıdığı bir sistemdir ve bu tür girişimler halkın iradesine yapılmış bir saldırıdır. Türkiye, 15 Temmuz’da sadece askeri bir dar­be girişimiyle değil, aynı zaman­da demokrasiye, hukuk devletine ve milletin egemenliğine yönelik bir tehdit ile karşı karşıya kalmış­tır. Bu girişim, milletin birlik ve be­raberlik içinde direnişi ve kararlı­lığı sayesinde bertaraf edilmiştir. Türk halkının gösterdiği bu karar­lılık, demokrasinin ne kadar güçlü ve değerli olduğunu bir kez daha kanıtlamıştır.

Emperyalist güçlerin aparatı olarak kalkıştılar

Sizce bu darbeye yeltenenler böyle bir olaya nasıl girişti?

15 Temmuz darbe girişimine yeltenenler, Fetullahçı Terör Ör­gütü (FETÖ) mensuplarıdır. Bu örgüt, yıllar boyunca devletin çe­şitli kademelerine sızarak kendisi­ne bağlı unsurları kritik pozisyon­lara yerleştirmiştir. Bu unsurlar, örgütün lideri Fetullah Gülen’in talimatları doğrultusunda hare­ket etmiş ve darbe girişimini plan­lamışlardır. Fetullah Gülen ve ör­gütü emperyalist güçlerin apara­tı olarak bu hain darbe girişimine kalkışmışlardır.

Bu kişiler, örgütsel bağlılık ve ideolojik motivasyonları nedeniy­le böyle bir girişimde bulunma ce­saretini bulmuşlardır. FETÖ’nün uzun yıllar boyunca yürüttüğü sis­tematik propaganda ve beyin yı­kama faaliyetleri, mensuplarını fanatik bir şekilde örgüte bağla­mıştır. Ayrıca, örgütün devlet içe­risindeki gücüne ve dış destekle­rine olan inançları da bu cesare­ti artırmıştır. Ancak, halkın büyük bir cesaret ve kararlılıkla sokakla­ra çıkıp demokrasiye sahip çıkma­sı, darbecilerin planlarını bozmuş ve başarısızlığa uğratmıştır. Bu du­rum, milletin iradesine ve demok­rasinin gücüne olan inancın ne ka­dar kuvvetli olduğunu göstermiş­tir.

Yaşananlar karşısında dar­be girişiminin başarısız olması sizce neye dayanıyor?

15 Temmuz darbe girişiminin başarısız olmasının birkaç temel nedeni vardır:

1-Halkın Direnişi ve Karar­lılığı: Türk halkı, darbe girişi­mine karşı büyük bir cesaretle so­kaklara çıkarak demokrasiye sahip çıkmıştır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla mil­yonlarca insan, tankların ve silah­ların karşısında durarak darbeci­lere karşı direniş göstermiştir.

2-Siyasi Liderliğin Birlikte­liği: Cumhurbaşkanı Erdoğan ve diğer siyasi liderler, darbe giri­şimine karşı birlik içinde hareket etmişlerdir. Bu siyasi birliktelik, darbenin meşruiyet kazanmama­sını ve halkın direnişine büyük bir moral desteği sağlamıştır.

3-Medyanın Rolü: Medya or­ganları, darbe girişimini anın­da halka duyurarak darbecilerin iletişim kanallarını kapatma giri­şimlerini boşa çıkarmıştır. Özgür basının anında ve doğru bilgilen­dirmesi, halkın hızlı bir şekilde ör­gütlenmesine ve direnmesine yar­dımcı olmuştur.

4-Güvenlik Güçlerinin Des­teği: Polis teşkilatı ve ordunun büyük bir kısmı, darbecilere karşı meşru hükümetin yanında yer al­mıştır. Güvenlik güçlerinin darbe­cilere karşı koyması, darbe girişi­minin başarısız olmasında kritik bir rol oynamıştır.

Halk, demokrasiye inancını cesaretle ortaya koydu

Halkın milli duruşunu ve yaklaşımını nasıl buluyorsu­nuz?

Darbe girişiminin ardından Türk halkının gösterdiği milli du­ruş ve yaklaşım son derece etkile­yici ve takdire şayandır. Halk, de­mokrasiye olan inancını ve ira­desini büyük bir cesaretle ortaya koymuştur.

Aynı bakış açısıyla sivil top­lum kuruluşlarının duruşunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Demokratik bir ülkede sivil top­lum kuruluşlarının darbe girişimi­ne karşı sergilediği duruş, demok­rasinin ve hukukun üstünlüğünün korunması açısından son derece önemlidir. Türkiye’de 15 Temmuz darbe girişimi sırasında sivil top­lum kuruluşları da aktif bir şekilde hareket etmiş ve demokratik de­ğerlere sahip çıkmışlardır.

Vatanı için sokaklara dökü­len halkımız için neler söyle­mek istersiniz?

Türk milletinin 15 Temmuz’da sergilediği kahramanca duruş, ger­çekten tarihe geçecek bir olaydır. Vatanı için sokaklara dökülen in­sanlar, canlarını hiçe sayarak de­mokrasiye ve milletin iradesine sahip çıkmışlardır. Şehitlerimiz ve gazilerimiz ise bu direnişin en büyük sembolleridir; onların fe­dakarlığı ve cesareti, Türkiye’nin birlik ve beraberlik içinde ne ka­dar güçlü olduğunu bir kez daha göstermiştir.

Benzer kahramanlık örnekleri tarih boyunca çeşitli ül­kelerde görülmüş olsa da, Türki­ye’deki 15 Temmuz direnişi özel­likle halkın silahsız ve barışçıl bir şekilde demokratik değerleri sa­vunma çabası açısından benzer­sizdir. Sokaklarda tanklara karşı duran insanlar, birçok ülkenin de­mokrasi mücadelesine ilham ver­miş ve dünya genelinde büyük say­gı uyandırmıştır.

Şehitlerimiz ve gazilerimiz adı­na söylenecek en önemli şey, onla­rın fedakarlıklarının asla unutul­mayacağı ve Türkiye’nin gelecek nesillerine miras olarak bıraka­cakları en değerli armağan oldu­ğudur. Onların anısını yaşatmak ve onların yolundan gitmek, Türki­ye’nin demokrasi ve özgürlük mü­cadelesini sürdürme kararlılığı­mızı göstermek için önemlidir.

Darbelere dur diyen Türki­ye’yi bu hain girişimden sonra nasıl bir gelecek bekliyor?

15 Temmuz darbe girişiminin ardından Türkiye, birçok açıdan önemli dönüşümler ve etkilerle karşı karşıya kalmıştır. Genel ola­rak, Türkiye’nin 15 Temmuz son­rası geleceği, demokrasiye, adalet ve refaha dayalı bir yönelim içer­melidir. Darbe girişimi, ülkenin demokratik kurumlarını güçlen­dirmek ve toplumsal bütünlüğü pekiştirmek adına bir fırsat ola­rak değerlendirilebilir, ancak bu süreçte yapılacak doğru adımlar önemlidir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir